GECE 02:17 - ZACK CREGGER'DEN WEAPONS

GECE 02:17 - ZACK CREGGER'DEN WEAPONS


Silahlar/ Weapons, Zach Cregger’in ‘Barbarian’ sonrası en çok merak edilen işi… Ancak bu kez izleyiciyi tek bir evin duvarları arasında değil, tüm bir kasabanın sinir uçlarında dolaştırıyor. Hikâye, gecenin aynı saatinde evlerinden alınan 17 çocuğun esrarengiz kayboluşu üzerine kurulu. Geriye sadece bir çocuk kalıyor ve olanları onun, ailesinin, öğretmeninin ve kasaba halkının gözünden izliyoruz. Bu çoklu bakış, olayın yalnızca bir “kayıp vakası” değil; korku, suçluluk, öfke ve çaresizliğin birbirine dolandığı bir toplumsal portre olduğunu hissettiriyor.

Yönetmen, Senarist & Yapımcı: Zach Cregger

Oyuncu Kadrosu:
Josh Brolin (Archer Graff) kaybolan Matthew’in babası
Julia Garner (Justine Gandy) Öğretmen
Alden Ehrenreich (Paul Morgan) polis memuru
Cary Christopher (Alex Lilly) kaybolmayan tek çocuk
Austin Abrams, Benedict Wong, Amy Madigan ve diğerleri de önemli yan rollerde yer alıyor

Cregger burada, Barbarian’da kanıtladığı gerilim kurma becerisini daha olgun bir hikâye anlatımıyla birleştiriyor. Onu ilginç kılan, korkuyu yalnızca “şok anları” üzerinden değil, karakterlerin kendi geçmişleriyle ve birbirleriyle yüzleşmeleri üzerinden kurması. İlhamını yakın bir arkadaşını kaybetmenin yarattığı derin sarsıntıdan aldığını açıkça söylemesi, filmin alt tonlarını anlamak açısından önemli. Çünkü Weapons’ta korku, doğrudan ölümden değil, ölümün ardından kalan boşluk ve belirsizlikten doğuyor.

Oyuncu kadrosu bu atmosferi güçlendiriyor. Josh Brolin, kayıp çocuğun babasında hem öfkeyi hem çaresizliği aynı anda taşıyor. Julia Garner, öğretmen karakterinde, üzerine çöken şüphe gölgesine rağmen insanî kırılganlığı koruyan bir performans veriyor. Alden Ehrenreich’in polis portresi ise kasabanın “dışarıdan müdahale” beklentisinin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Yan rollerde Austin Abrams, Benedict Wong ve Amy Madigan gibi isimler de hikâyeye farklı duygusal tonlar katıyor.

Cregger’in en dikkat çekici tarafı, korku ile kara mizah arasındaki ince çizgide güvenle yürüyebilmesi. Bazen bir replikte gülümsetip hemen ardından mideye oturan bir huzursuzluk bırakıyor. Bu yaklaşım, filmin Stephen King’in kasaba korkularını andıran bir damar yakalamasını sağlıyor. Ancak burada King’in hikâyelerindeki doğaüstü öğelerden çok, insanların kendi karanlığı ön planda.

Weapons, 2025’in yalnızca en iyi korku filmlerinden biri değil; aynı zamanda yönetmeninin kişisel deneyiminden beslenen, kaybın ve toplumsal paranoyanın nasıl sinema diline dönüştürülebileceğini gösteren bir çalışma. Cregger, bu filmle birlikte “tek hitlik bir şans eseri” olmadığını, modern korku sinemasında uzun süre konuşulacak bir imza attığını kanıtlıyor.


Google+ WhatsApp