SÜLEYMAN TURAN VEDA ETTİ

SÜLEYMAN TURAN VEDA ETTİ

Yeşilçam Sineması'nın sevilen aktörlerinden Süleyman Turan, geçirdiği kalp krizi sonucu 82 yaşında hayatını kaybetti.

Türk Sineması'nın usta ismi Süleyman Turan, ölüm haberi sabah saatlerinde geldi. Turan'ın komşusu Sinem Akıner, Sanırım evde yalnız olduğundan, komşuları evden bir ses alamadıkları için polis çağırmış olabilir. Arkadaki evlerin güvenliği de bu bilgiyi verdiler bize" şeklinde konuştu.

Yer aldığı filmlerle Türk Sineması'nın mihenk taşlarından biri haline gelen Turan, 1971 yılında Yılmaz Güney ile beraber yer aldığı “Yarın Son Gündür” filmindeki rolü ile 9. Antalya Film Şenliği'nde en iyi yardımcı erkek oyuncu, 1972 yılında Ediz Hun ve Türkan Şoray ile beraber yer aldığı “Güllü”  filmindeki Antalya Film Festivali'nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödüllerini almıştır. 25. Adana Film Festivali'nde Yeşilçam'ın önemli oyuncuları Cüneyt Arkın, Muhterem Nur ve Ahmet Mekin ile beraber "Onur Ödülü"ne layık görüldü.

Usta oyuncu cenazesi yarın Şakirin Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Kavacık'ta toprağa verilecek.

Süleyman Turan Kimdir? Süleyman Turan Hayatı;

Gerçek adıyla Süleyman Başturan, 19 Kasım 1936 tarihinde İstanbul'un Kadıköy ilçesinde dünyaya gelir. Öğrenimini Kadıköy'de sürdürür. Yükseköğrenim gördüğü İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisini 3. sınıfta terketmek zorunda kalır.

Küçüklüğünden beri sanata aşinadır,  Halkevlerinde kurslara katılır, resim hocalarından ders alır. Yedek subaylığı esnasında Kore Savaşı başlamıştır. Gönüllü olarak Türk Birliği ile Japonya'ya gider. Japonya’da askerler arasında düzenlenen yetenek yarışmasına Türk ekibi içersindedir. ingilizce yazılmış metinle birinci oldukları piyes, ilk denemesidir. Bir gece Tokyo'da gittikleri gece kulübünde bir film çekimine denk gelirler ve o filmde ufak bir rol alır Süleyman Turan.

Tiyatro oyuncusu Saim Alpago'nun kurduğu tiyatroda Selim Naşit, Altan Karındaş, Erdoğan Sıcak, Gürdal Onur, Üner İlsever, Tülin Oral gibi oyuncular yer almaktadır. Gürdal Onur, Turan'ın eski bir arkadaşıdır. Yurtdışı deneyimi sonrası sık sık tiyatroya gelir, kulise uğrar. Hatta izleye izleye sahneye koyulan oyunu ezberlemiştir. Bir gün oyunculardan Selim Naşit gelmez, eksik kadro Saim Alpago'nun Süleyman Turan'ı sahneye itmesiyle tamamlanır. Turan için tiyatro günleri başlamıştır. Ancak sinemaya ilgi duymaktadır.

1963 yılında Ses Dergisi'nin açtığı "Sinema Artisti Yarışması"na katılır. Ajda Pekkan ve Ediz Hun'un birinci olduğu yarışmada ikinci seçilir. Aynı yıl Ediz Hun sinemaya adım atarken Turan'ın da Osman Seden'in yönettiği başrollerini Türkan Şoray, Tamer Yiğit, Öztürk Serengil, Hulusi Kentmen'in paylaştığı "Sayın Baba" filminde küçük bir rolle Yeşilçam serüveni başlar. Ardından 1964 yılında yine Osman Seden'in yönettiği "Koçum Benim" filminde Ayhan Işık, Fatma Girik ve Ajda Pekkan ile beraber yer alır. Rolleri artmaya başlamıştır bile.

1970 yılında başrollerini Ekrem Bora, Semra Sar ve Münir Özkul ile paylaştığı "Dikkat Kan Aranıyor" filmindeki akıl hastanesinden kaçan hasta rolüyle dikkat çeker. Arzu Film prodüksiyonu Temel Gürsu rejisiyle sinemalarda boy gösteren film Ekrem Bora ve Münir Özkul'un da yıldızını parlatır.

Süleyman Turan yeteneğini sadece oyuncu olarak değil senarist olarak da gösterir. Sevgili Dayım (1977), Baş Belası (1982), Dönme Dolap (1983) bunlardan birkaçıdır.

Yeşilçam'da ilerlerken bir yandan Akbaba Dergisi'nde resimler yapıp karikatürler çizer. Bir dönem de Akşam Gazetesi'nde 'soap opera' türü bazı öyküler çizmeye başlar. Gazete yönetiminin isteği doğrultusunda hazırladığı bu tarzı, Türkiye'de Faruk Geç ile birlikte en iyi uygulayan kişi olarak bilinen Turan, film senaryoculuğunun kazandırdığı bilgi ve deneyimle bütünleştirdiği başarılı çizgi roman senaryolarıyla kısa sürede popüler pek çok öykü çizmiştir. 1972 yılında Oğuz Aral ile birlikte Gün Gazetesi'ne geçer, burada "Fişek Fikri" başlıklı mizahi konulu bir karakter yaratmıştır. Terkos Gölü'ne atıldığında burayı bir benzin gölüne çeviren bir kimyasal formülün çevresinde gelişen olayların işlendiği başlığı, gazete 1974 yılında kapanana değin çizmiştir, özellikle Sezgin Burak ve Cemal Dündar'ın olumlu destekleriyle çizgiroman sanatına yaklaşan Turan, bilhassa Dündar ve Remzi Türemen'in de yardımlarıyla birkaç tane de film, video afişi hazırlamıştır. Abdullah Turhan'ın yayınladığı Tolga dergilerine arasıra kurşunkalem ve senaryo katkıları da sağlayan sanatçı, büyük bir beceriyle çalışmalarını sinemayla birlikte yürütmeyi başarmıştır. Senaryolarının tamamını kendisinin yazdığı onlarca 'soap opera' öyküsünü 1986-2001 yıllan arasında çalışttğı Sabah Gazetesi için çizen Turan, on beş yıl boyunca bu tarzın basındaki ender uygulayıcılarından biri olmuştur.

Reşat Nuri Güntekin'in "Değirmen" adlı romanını, 1967 yılında Turgut Özakman 2 perdelik "Sarıpınar 1914" oyun haline getirerek tiyatro sahnesine koyar. Tiyatroseverlerden büyük ilgi gören oyun, 4 bölüm halinde Çetin Öner rejisiyle TRT ekranında boy gösterirken Süleyman Turan ilk dizi rolüyle televizyonla tanışmış olur. 1999-2002 yılları arasında televizyonda büyük ilgi gören "Yılan Hikayesi" dizisinde Başkomiser Kemal rolüyle büyük beğeni toplar.

Google+ WhatsApp