BİR ARADA FİLM İZLEMEK MÜMKÜN

BİR ARADA FİLM İZLEMEK MÜMKÜN

"Sinemacılar, metroda, otobüste, sinema salonunda, restoranda engelli bireylerle daha sık karşılaştıklarında filmlerde daha doğru temsiller izleyebiliriz"

Engelsiz Filmler Festivali, tüm engellere rağmen 12 yıldır yoluna devam ediyor.  Engelli bireyler fiziksel çevre düzenlemelerinin yetersizliği nedeniyle sokağa çıkamadığı günümüzde, Engelsiz Filmler Festivali, sinema sanatının gücüyle bu engelleri aşmaya devam ediyor. Türkiye ve dünya sinemasının öne çıkan ödüllü filmlerini seyircisiyle buluşturan festivalin bu yıl ki teması “Bir arada film izlemek mümkün”

PuruliKültür Sanat tarafından gerçekleştirilen festivalin yönetmeni Kıvanç Yalçıner ile bir araya geldik 12'nci Engelsiz Filmler Festivali'ni konuştuk.

Bu yıl Engelsiz Filmler Festivali, 12.yaşını kutluyor. Sizi 12 yıl geriye götürsek nasıl bir yol kat ettiniz?

EFF, bir arada film izlemenin mümkün olduğunu gösterdi. On bir yılda pek çok yönetmenden ve oyuncudan, filmlerini betimleme ile takip eden seyircilerin sorularının farklılığına şaşırdıklarını duyduk. Hem güncel sinemayı hem de sinema tarihinde yer etmiş filmleri erişilebilir olarak gösteriyoruz. Önemli bir erişilebilir film kütüphanesi oluşturmuş oldu EFF. Bu filmler sadece festival sırasında değil, sonrasında da pek çok farklı etkinlikte ve mecrada erişilebilir olarak gösterilmeye devam etti ve edecek.  Bir arada olmak zenginleştirici bir deneyim, bunu sağlamaya çalışıyoruz.

Festivalle birlikte sinema alanında bazı engelleri aştınız. Hedeflerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Beş yüze yakın filmi görme veya işitme engeli olanların erişimine uygun hale getirdi EFF. Bu filmler pek çok şehirde izleyiciye ulaştı, çeşitli dijital mecralarda ulaşmaya devam ediyor. Ama hem ulaşabileceğimiz izleyici sayısı hem de bizim yapabileceklerimiz erişilebilir bir sinema, kültür sanat ortamı için yeterli değil. EFF kültür sanat eserlerine erişimin, kültürel hayata katılımın temel bir hak olduğunu vurguluyor ve bunu gündeme taşıyor yılda bir kez. Fakat Türkiye’de eş erişimin kültürel hayatla birlikte diğer tüm alanlarda tam anlamıyla sağlanabilmesi için katedilmesi gereken yolun henüz başındayız maalesef.

Engelliler için erişilebilir salonlar ve sinema mümkün mü?

Elbette mümkün fakat erişilebilir sinema salonları tek başına pek bir şey ifade etmiyor. Eğitimde, ulaşımda, istihdamda eşit koşullar oluşturulmadığı sürece erişilebilirlikten söz edemeyiz. Hem sinema salonları hem de diğer tüm kamusal alanların erişilebilirliği için hazırlanmış ve kabul edilmiş bir yasa var. Fakat bu yasanın uygulanması yaklaşık 20 yıldır çeşitli gerekçelerle erteleniyor. Bu konuda atılacak adımların sadece engelliler için değil, tüm toplum için iyileştirici bir ivme yaratabileceğine inanıyorum.

Türk sinemasında engelli bireylerin temsiliyetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çoğunlukla problemli temsiller görüyoruz maalesef. Gerçeklikten kopuk karakterler ve üstenci bir yaklaşım izliyoruz genelde. Bu sorunun da engellilerin toplumsal hayattan soyutlanmış olmasıyla, birbirimize temas etmiyor oluşumuzla ilgisi olduğunu düşünüyorum. Sinemacılar metroda, otobüste, sinema salonunda, restoranda engelli bireylerle daha sık karşılaştıklarında daha doğru temsiller izleyebileceğimizi sanıyorum.

Türkiye ve dünya sinemasının öne çıkan ödüllü filmlerini izleyiciyle buluşturuyorsunuz bize bu festival etkinliklerinden biraz bahseder misiniz?

Programda bu yılı diğer yıllardan ayıran Parmak İzi bölümünde yer verdiğimiz Jorgen Lethin spor belgeselleri. 2024, Festivalin hemen ardından başlayacak Avrupa Futbol Şampiyonası ve sonrasında gerçekleşecek Yaz Olimpiyatları ile bir spor yılı olacak. Bu organizasyonların öncesinde 87 yaşındaki Danimarkalı sinemacının farklı spor dalları üzerine çektiği belgeselleri izleyici ile buluşturacağız. Sinemaseverler Lethi, Lars von Trierin 5 Engel (The Five Obstructions)” filminden hatırlayacaktır. Parmak İzi bölümünde yer alan beş spor belgeseli ve 12 Haziranda Socrates Dergi ekibinden İnan Özdemirin Spor Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni” başlıklı söyleşisi Goethe-Institutte ücretsiz olarak takip edilebilir.

Program elbette spor belgeselleri ile sınırlı değil. Ulusal Uzun Film Yarışması ve Kısa Film Yarışması bölümlerinde birbirinden iyi filmler var. Her iki yarışmada seyirciler oylarıyla Seyirci Ödülü’nün sahibini belirleyebilirler.

Ayla Algan Karanlıkta Uyananlar” filmiyle anılacak

Oditoryum, müzik üzerine filmlere veya sinemada ses kullanımının iyi örneklerine yer verdiğimiz bir bölüm. Sese ve müziğe ilgili herkesin ilgisini çekecek filmler var bu bölümde.

9 Haziran Pazar günü EFF ilk kez bir açık hava gösterimi yapacak. 20.30da sinema tarihi araştırmacıları Ali Karadoğan ve Emrah Özenin sunumunun ardından bu yılın başında kaybettiğimiz sanatçımız Ayla Algan’ın sinema kariyerindeki ilk film olmasının yanı sıra, Türkiye sinema tarihindeki ilk işçi filmi olma özelliği de taşıyan Karanlıkta Uyananlar”filmini izleyeceğiz.

Çocuklar için seçkisinde yer alan yedi kısa animasyon ise 9 Haziran Pazar ve 10 Haziran Pazartesi 11.00de minik sinemaseverleri bekliyor olacak. 10 Hazirandaki gösterimin Otizm Dostu olarak gerçekleştirileceğini de hatırlatmak isterim.

Hilal Solmaz

Google+ WhatsApp