ŞEHİR TİYATROLARI SAHNESİNDE YENİ OYUN “KUĞUNUN ŞARKISI”
Anton Çehov’un “Kuğunun Şarkısı” oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnesinde seyircisiyle buluşuyor
İBB Şehir Tiyatroları, Anton Çehov’un yazdığı Bora Seçkin’in yönettiği Kuğunun Şarkısı isimli oyunu İstanbul seyircisiyle buluşuyor.
2022-2023 sezonunun yeni oyunu “Kuğunun Şarkısı” 14 Aralık 2022 Çarşamba günü 20.30’da Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde prömiyerini yapıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Anton Çehov’un yazdığı, Bora Seçkin’in yönettiği; klasik eserlerin ön planda olduğu İstanbul Klasiklerle Buluşuyor sezonunun yeni oyunu “Kuğunun Şarkısı”nı seyirciyle buluşturuyor. “Kuğunun Şarkısı” ikinci sınıf bir taşra tiyatrosunun köhne sahnesinde, hatıralarının ağırlığı ile ilerleyen yaşının verdiği yalnızlık duygusu arasında kalan Svetlovidov’un hikâyesini anlatıyor.
Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda yaşlı bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına, yalnızlığına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz.
Yılmaz Gruda’nın çevirdiği, dramaturgisini Özge Ökten Yılmaz’ın, müziğini Emrah Can Yaylı’nın, dekor-kostüm tasarımını Almila Altunsoy’un, ışık tasarımını Özcan Çelik’in, efekt tasarımını Umut Yüzbaşıoğlu’nun, hareket düzenini Özge Midilli’nin, görsel tasarımını Enes Altuğ Avşar'ın yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği oyunda Bora Seçkin, Ertan Kılıç, Naşit Özcan, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor.
Oyun, 14-17 Aralık 2022 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.
Oyunun Yönetmeni Bora Seçkin’in Kuğunun Şarkısı’na Dair Yazısı
Eksikliği giderme çabasıdır, anlamı aramak. Yaradılışın genlerini taşıyan yaşam, yaratı yoluyla görünür kılmaya çalışır kendini. Ancak bu görüntü net değil, bulanıktır. Çünkü insana görünen veya dokunan bu sorunun yanıtını bulabilseydik, bu defter kapanırdı. Oysa biz, ifade etmeye çalışırız. Bu ifadeler ya kaçışın ya cesaretin şekillendirdikleridir. Var oluşundan bu yana bölünen, azalan insan, bütüne varmak için ruhunun bir parçasını öldürmek pahasına bu karşı konulmaz yanıtın ifade edicileri konumundadır.
İnsana dokunan ve görünen bir anlık boyutun, cesur sorularıyla bir anlık dokunanı ve görüneni olur tiyatro. Ve seyirci hep o anı bulmaya çalışır. Hep o anı bekler. O an, ölümsüz ölümdür.
Oyunumuz bütün ölümsüz rollere, aktristlere, aktörlere, tiyatronun her alanında emek veren fiziksel, görsel, düşünsel yaratı emekçilerine, söylense de bitmeyen bütün şarkılara bir selam niteliğindedir.
Kuğunun Şarkısı
Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda, yaşlı ve yalnız bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz.
Oyunda, insan doğasının gizli özlemlerini, öfkelerini ve tutkularını yansıtan önemli bir Çehov karakteri olarak karşımızda duran Svetlevidov’un anılarında yeniden canlanan Shakespeare’nin seçme tiradları, izleyenleri de oyuncunun geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Alkışlar, tebrikler, aşklar ve şöhretin sarhoşluğuyla, yaşamı boyunca mutluluğu ve hayatın anlamını arayan Svetlevidov, geride bıraktığı onca hayal kırıklığına ve çektiği bütün sıkıntılara rağmen, sahnede ölümü bekliyor olduğu gerçeğinin önünde bile başını eğmeden durmaya devam ediyor.