MAHİR GÜVEN: NESNEL GERÇEKLİK, HER ZAMAN GÖRDÜĞÜNÜZ DEĞİLDİR

MAHİR GÜVEN: NESNEL GERÇEKLİK, HER ZAMAN GÖRDÜĞÜNÜZ DEĞİLDİR

Ressam Mahir Güven, “Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana” başlıklı yeni kişisel sergisiyle sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor

Figüratif Türk resminin yaşayan önemli isimlerinden biri olan Mahir Güven’in “Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana” başlıklı yeni kişisel sergisi Brieflyart’ta sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.  Küratörlüğünü Erkan Doğanay üstlendiği sergi, sanatseverlere melankolik ve şiirsel bir yolculuk sunuyor. Geçtiğimiz yüzyılın en etkili şairlerinden Romanya doğumlu Paul Celan’ın bir dizesine atıfta bulunan sergi başlığı, anafikir olarak sanatçının ilk döneminden bugüne birikiminin kaydını tutuyor. Sanatçının son yedi yılda ürettiği tuval üzeri yağlıboya resimlerinden oluşan bir seçkiye yer verilen sergi 14 Haziran tarihine kadar görülebilir.

Mahir Güven ile serginin hikayesini, figüratif resmi ve genç sanatçılara tavsiyelerini konuştuk.

Çocukluk yıllarınızdan itibaren sanatla iç içe oldunuz. Sanat yolculuğunuzun başlangıcını ve ilk ilham kaynaklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Resim, heykel, edebiyat yada dans ne yaparsak yapalım farkın fark edilmesi yanı sıra elbette çevre koşulları beni İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Neşet Günal atölyesine kadar taşımıştı. Sanat tarihinden bildiğimiz atölyelerin usta çırak ilişkisinin bugün üniversite ismi altında eridiği dönemle alakasız farklı bir sürecin şanslı son mezunlarındanım diyebilirim. Eğitimin içerisinde hafızamızda biriken her şey seçkilerin öznelleştiği bir dünyayı kurma şansı sadece çok çalışarak elde edilebilecek bir durumdur.   

"Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana" serginizin teması ve başlığı nasıl ortaya çıktı?

Değerli dostum küratör sn. Erkan Doğanay resimlerimde, benim çok etkilendiğim şair Paul Celan’ı görmüş Tabii bu beni de çok etkiledi Farkındalığı olan ve bu kadar donanımlı bir küratör  ile çalışmak benim için büyük bir şanstı. Erkan atölyeme geldi ve seçkiyi yaparken neredeyse galerinin sunuş duvarlarının tuval boyutlarına uygunluğunu bile hesap ettiğini düşünüyorum.  

Sergide yer alan eserlerin seçim sürecinden bahseder misiniz? Küratör Erkan Doğanay ile nasıl bir işbirliği yaptınız? Onun sergiye katkıları ve bakış açısı neler oldu?

Erkan Doğanay yaklaşık tüm çalışmalarımın içinden son yedi senemin resimlerinden seçim yaptı.  Benim içinde bu sergi geriye dönüp bakmak gibi daha önce ne yapmışım bugüne nasıl taşımışım gibi içe seyahat diyebileceğim sergiye dönüştü.   

Sergide "Atölye Resimleri" serisi yer alıyor. Atölyenizdeki nesneler, hayvanlar ve modeller sizin için ne anlam ifade ediyor?

Atölyede olan her şey zaten bir seçkidir. Atamadıklarınız sakladıklarınız okuduğunuz izlediğiniz yiyip içtiğiniz sizi anlatır.                                                                                                                                                                  Orası sizin sadece ürettiğiniz bir alan olmaktan çıkar. Dünyayı tekrardan her gün bir daha kurarsınız. Tuval üzerinde ki görsel ise altındaki akılla, duyguyla bir bütün oluşturduğunda  ‘resim’ olabilir. Anlam sadece seyreden için kendisiyle bağ kurabilmişse yani bir yaşanmışlığın görseline dönüşmüşse işlerlik ve değer kazanır. Sanat bu duruma aracı olur. Yani söz resmimi anlatmak değil seyredene dokunmakla ilgilidir.

Figüratif resmin Türk resim sanatındaki yeri ve önemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin figüratif resim anlayışınız nasıl şekillendi?

Figür resmi dediğimiz sadece içerisinde figür barındırması ile ilgili değildir. Nesnel gerçeklik sadece gözün gördüğü bilindik doğru üzerinden yürümez. Sanatı, ürünün arka planındaki varlığı üzerinden değerlendirmek gerekir. Bu duruş özgünleştirir. Benzer ise çoğu kez yanıltıcıdır. ’Neden‘ son görünen kadar değerlidir Bu anlamda figür yada soyut aynı noktada ve aynı değerde iç içe var olur.

Yeditepe ve Işık Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak genç sanatçılara dersler veriyorsunuz. Genç sanatçılara ve sanat meraklılarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Bilgi insanı özgürleştirir. Öğrencilerime özgür bilgili kendi olmalarını söylerim Günümüz medya paylaşımları bu anlamda hem yararlı hem de çok tehlike içermekte. Bakın görün inceleyin sonra siz olun diyorum. Korkmadan kimseye hoş gözükme satma çabası olmadan.

Yeliz Başarır

 



 

Google+ WhatsApp