Gladyatör 2: Gladyatörün Oğlu
‘Gladyatör 2’, 2000 yılında vizyona giren ve büyük bir başarı elde eden Gladyatör filminin devamı olarak 15 Kasım’da izleyiciyle buluştu.
İlk film, Maximus Decimus Meridius’un (Russell Crowe) Roma İmparatoru Commodus (Joaquin Phoenix) ile mücadelesini odağına alarak etkileyici savaş sahneleri ve epik anlatım tarzıyla büyük beğeni kazanmıştı. Marcus Aurelius (Richard Harris), gladyatör dövüşlerini ve arenadaki kanlı şiddeti sona erdirerek Roma İmparatorluğu yönetimini Senato’ya devretmeyi ve Cumhuriyeti geri getirmeyi arzulamıştı. Ancak halefi Commodus, tam tersi bir yol izleyerek, gladyatör dövüşlerini kolezyumda yeniden başlatarak halkın gözünde güç gösterisi yapmak ve popülarite kazanmak istemişti. Sonunda ölümü de Maximus’un elinden kolezyumda gerçekleşmişti.
Ünlü yönetmen Ridley Scott, 24 yıl aradan sonra vizyona giren devam filmi Gladyatör 2 (Gladiator II) ile ilkinin izinden gitmeye devam ediyor. Maximus’un ölümünün ardından 16 yıl geçmiştir ve Roma'yı ikiz imparatorlar Geta ve Caracalla yönetmektedir. Bu dönemde, Lucius ise Roma'dan uzak bir bölgede, Numidya'daki güvenli hayatını sürdürmektedir. Fakat bir gün, evleri Roma lejyonları tarafından işgal edilir. Lucius, karısı Arishat’ı kaybetmenin acısıyla travma yaşar. Savaş sonucu esir düşer ve tüccar Macrinus’a satılır. Macrinus ile Roma'ya getirilen Lucius'un önünde iki seçenek vardır; kolezyumda dövüşmek ya da ölüm. Dövüşlerde başarılı olursa, bir gün intikamını almasına yardımcı olacağına dair Macrinus’un vaadiyle ikna olan Lucius’un bilmediği ise Annesi Lucilla’nın eşi General Acacius ile beraber yönetimindeki 5 bin asker ile bir darbe yapmayı ve Roma yönetimini ele geçirmeyi planlamaktadır. Hatta bu planını, senatör Gracchus gibi önemli yöneticilerle paylaşmıştır bile.
Yönetmen Scott, izleyicilere yine görsel bir şölen sunuyor. Etkileyici savaş sahneleri ve dövüşlerle film aksiyon yönünden zenginleştirilmiş. Ancak ilk filmin epik yaklaşımından biraz daha uzak kalındığı söylenebilir. Maximus ile Proximo arasındaki ilişki, bu kez Lucius ve Macrinus arasında kuruluyor. Her ikisi de özgürlüğünü kazanmış eski gladyatör; ticaretle uğraşıp dövüşlere yatırım yapıyor. Ancak aralarında en önemli fark, Macrinus’un Roma'ya karşı özel arzular beslemesidir. Makyavelist bir yaklaşımla, bu arzusunu gerçeğe dönüştürmek üzeredir. Proximo’nun aksine, Marcus Aurelius’tan da nefret etmekte.
Lucius ile Macrinus arasındaki ilişki, selefi Maximus ve Proximo'nunkinden farklıdır. Burada, bir felsefi ya da siyasal bir vizyon değil, intikam ve win-win stratejisi ön plandadır. Maximus’un Commodus’tan intikam alma amacının yanı sıra, Marcus Aurelius’un öğretilerini yaşama geçirme gibi bir misyonu da vardı: Roma’yı tek adam yönetiminden cumhuriyete dönüştürmek, bir devrim gerçekleştirmek. Bu öğreti, filmin epikliğini sağlayan temel unsurlardan biriydi. Ancak, Gladyatör 2'de bu derinlik silik kalıyor. Lucius’un dedesi Marcus Aurelius ile olan hatıraları ve edindiği değerler, ilk filmin etkisini yansıtmaktan uzak.
Oyunculuklar açısından filmi irdelersek; Russell Crowe dönemin en parlak aktörlerinden biriydi. Öyle ki ardı ardına yer aldığı The Insider (1999) , Gladiator (2000), A Beautiful Mind (2001) filmleri akademi ödüllerinde en iyi film kategorisinde aday gösterilirken kendisi de en iyi aktör adayları arasında gösterilmişti. Henüz kariyer zirvesinden uzakta olan Paul Mescal ise tipik gladyatör kalıplarının dışında bir profil çiziyor. imparatorların yanında özel anlamlar içeren mısralar okuyabilen intikamına kendini inandırmış bir gladyatör. General Acacius rolüyle izlediğimiz Pedro Pascal, Macrintus'u canlandıran Denzel Washington yanında sönük kalıyor. Oyunculuğu ile bu filmde döktüren Washington, akademi ödüllerine de göz kırpıyor.
Yönetmen by Ridley Scott
Senaryo David Scarpa
Oyuncular: Paul Mescal, Pedro Pascal, Joseph Quinn, Fred Hechinger, Lior Raz, Derek Jacobi, Connie Nielsen ve Denzel Washington