“Bana bir masal anlat baba, içinde tüm sevdiklerim olsun şekerle bal…” Şevket Altuğ’un başrollünde yer aldığı “Süper Baba” dizisi, Oya Küçümen’in harika yorumuyla, bu sözlerle başlıyordu. Konusu ve gerçekçi anlatımıyla Türk Televizyon tarihi klasikleri arasına giren bu dizi, bir yıldızın doğmasına da vesile oldu. Bu kişi deniz mavisi gözleriyle Şevval Sam’dı. Henüz 20 yaşında olan bu genç kadın, başarılı oyunculuğuyla kısa sürede sektörün aranılan ismi olacaktı. Süper Baba’dan sonra Gülbeyaz ile çıkacaktı karşımıza. İstanbul doğumlu güzel oyuncu, Laz şivesiyle hayat verdiği Gülbeyaz karakterinin üstesinden hakkıyla gelecek ve bu dizi onun bir başka yeteneğini de ortaya çıkaracaktı.

Dizide Kazım Koyuncu ile birlikte söyledikleri “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim” türküsüyle, o da müzikte var olduğunu ilan edecekti. Sesinin güzel olması elbette ki şaşırtmadı bizleri, Türkiye’nin en güzel sesli kadınlarından Leman Sam’ın kızı olarak genetik bir mirası devralmıştı.

90’lı yıllarda ilk kez çıktığı Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda bu kez 30. sanat yılını kutluyordu.Sahneye 'Hey Karadeniz' türküsü ile gelen Sam, "İlk sahne almadan önce iki şarkı yapmıştım. Bu şarkılarımı Türkiye'nin en güzel sesi, yüreği güzel insan annem Leman Sam okudu. Şimdi siz de hatırlayacaksınız 'Gül Güzeli' bu şarkıyı canım annem ile birlikte okumak istiyorum" diyerek annesi Leman Sam'ın yanına gitti.  Anne – kız sahnede Harbiye güzel bir anı bıraktı...

“Eğer bir kadın olarak bu sahnede şarkı söyleyebiliyorsam bunu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum” diyen sanatçı, Selanik türküsü “Bir fırtına tutu bizi” eserini Atatürk’ün fotoğrafları eşliğinde söyledi.

Üç saati aşan konserde tadına doyulmaz bir gösteri hazırlamıştı. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, tıklım tıklım doluydu. Murat Çolak yönetiminden büyük orkestrası Queen’nin ‘We Will Rock You’ şarkısını çaldığında, bizleri güzel bir gecenin beklediğini anlamıştık.  Şarkının sözlerinde olduğu gibi “We will rock you” (Seni sallayacağız)

Kürt, Türk, Roman, Laz, Alevi, bu toprakların tüm renklerini sahneye taşıyan Şevval Sam, bu coğrafyanın onu nasıl büyüttüğünü, farklıklarla güzelleştiğimizi 30 yıllık sanat yaşamına sığdırıyordu sahnede.

Kazım Koyuncu’nun Dido’sunu, Lâzca; El Kajiye’yi de Kürtçe söylüyor ve ardından Ada sahillerine götürüyordu.  O söylerken Karadenizli Samet Kölemen ve Horon Ekibi ile Ahırkapı Roman Orkestrası eşlik ediyordu. Bir oyuncu olarak yetenekleriyle sahneyi dolduruyor, konserin ritmini bir an olsun düşürmüyor ve her şeyden önemli ülkemizin tüm renklerini sahneye taşıyordu.

Kutuplaşmanın arttığı, Irkçılığın ve dinciliğin kendinden olmayanı ötelediği bu dönemde Şevval Sam’ın konseri hepimize iyi geldi.

Şevval Sam’ın kariyerini başlatan Süper Baba’nın müziği “Bana Bir Masal Anlat Baba” şarkısını söylerken dikkatimi çeken şu dizler 30 yılın özetiydi; Hepimiz için.

Bana bir masal anlat baba
Içinde tüm sevdiklerim
İçinde İstanbul olsun

Çok yönlü sanatçı başarısını bu toprakların farklıklarından aldığını yine sanatıyla gösterdi. Nice 30. Yıllara Seval Sam…